Çağımızın En Büyük Hastalığı
Teknoloji gelişirken beraberinde birçok problem getiriyor.
Örneğin; çağımızın en büyük hastalığı olarak sayılabilecek olan “Bilgisayar-
İnternet Bağımlılığı”. Özellikle çocuklar ve gençlerde yaygın olan bu
bağımlılık gün geçtikçe ve teknoloji ilerledikçe daha da kötüye gidiyor.
Çocuk okuldan eve geliyor. Direk bilgisayarın başına
geçiyor. Yemek ayağına geliyor. Anne ya da baba ne yapıyorsun diye sorunca
“Okuldan ödev verdiler.” “Yetiştirmem gereken ödevlerim var.” Gibi bahaneler
sunuyorlar. Anne baba da tabi okusun diye uğraşıyor garibanlar bilmiyor ki
çocuk sabah akşam sosyal paylaşım sitelerinde Atarlı-giderli paylaşımlar
yapıyor. Tabi bu çocuklara ne söyleseniz boş internet değil bir gün bir saat
kesilse kıyamet kopuyor. Sıkıldım diye kendini yerden yere vuruyor.
Hırçınlaşıyor, kavga tartışma çıkarmak için bahaneler arıyor.
Bazı aileler elinden bilgisayarı alınca her şeyin biteceğini
zannediyor. Bu defa da elinden telefon düşmüyor. Yolda yürürken, yemek yerken,
uyurken, uyanırken, derste, teneffüste… Aklınıza gelebilecek her yerde
telefonla uğraşıyorlar. Artık onu kendilerine zorunluluk olarak görüyor
gibiler. Gözlerini açar açmaz. Daha yüzünü yıkamadan hemen elinde telefon
sosyal paylaşım sitelerinde kim ne yapmış, kim nereye gitmiş bakmaya koyuluyor.
Verdiğimiz örnekler hep çocuklar ve gençler üzerinden fakat
bu hastalığa yakalanan birçok yetişkinimizde var. Bazı anneler oturuyor
bilgisayarın, telefonun, tabletin başına çocuk uyanmış mı, acıkmış mı, evde
yemek var mı, yok mu hiç umurunda bile olmuyor. Ya da baba geliyor. Çocuğu ne
yapmış, eşi ne söylemiş, evde ne eksik var hiç sorup öğrenme gereği bile
duymuyor. Ondan sonra eşler arasında geçimsizlik, anlaşmazlık, ayrılık… Bir
evlilik böyle sona eriyor.
Aslında çok tehlikeli görünmeyen fakat bir evliliği
bitirebilecek, bir çocuğun bir gencin geleceğini öldürebilecek kadar tehlikeli
bir şey bu. Bu hastalık için insanın kendi kendine doktor olması lazım. Karşıdan
gelecek yardımları kötülük, kısıtlama olarak görebilirler çünkü. Tabi küçük yaş
çocuklarda yine ebeveynler devreye girmek zorunda.
Örneğin; herkes kendisine bir zaman belirleyebilir. Tüm
işlerini, yapması gerekenleri bitirdikten sonra bilgisayarı, telefonu, tableti
kendisine ödül olarak verebilir. Ya da çocuk ödevlerini, sorumluluklarını
tamamladıktan sonra ona belirli bir süreliğine ödül olarak verilebilir. Yoksa
bu durumun başka türlü önüne geçmek çok zor olacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder