Yazar Müsveddeleri...
Piyasaya şöyle bir bakıyorum da ne kadar da çok yazar(!)
türedi… Aslında benim bunlara yazar demeye dilim varmıyor. Şu zaman da yazarlık
o kadar klişe bir hal aldı ki önüne gelen ben yazarım deyip dolaşabiliyor.
Genç yazarların kendini ifade edebilmesi için kurulmuş bazı
paylaşım siteleri var. Aslında gayet güzel bir düşünce ile açılmış. Fakat bunu
o kadar abarttılar ki artık kabak tadı vermeye başladı… On üç- on dört
yaşlarındaki özenti ergenlerimiz bu sayfalarda tamamen yabancı yazarlara
özenerek onların anlatım stillerini, özel isimlerini kullanarak kendi
çaplarında bir şeyler yazıyorlar ve ben yazarım edasıyla gezebiliyorlar. Bir
gün on beş yaşında bir kızla konuşuyordum “Abla ben yazarlık yapıyorum bir site
var yazılarımı orda paylaşıyorum.” Dedi. Bende baya bir şeyler yazıyor her
halde diye düşünüyorum. Yazdığı yazıyı bir gönderdi. Sadece bir paragrafını
okuyabildim. Daha fazlasını okuyup hem gözlerimi hem beynimi boş yere yormak
istemedim. Yazdığı bir hikaye ve hikayede geçen karakterlerin isimleri “Demi,
Miley, Jordan, Jack…” olayın geçtiği yerler “California, paris…” evladım sen
“Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma…” isimlerini duyarak büyüdün önce bunu bir kabul
et. California ve Paris’i sadece filmlerde dizilerde gördün neyine güvenerek
böyle bir yazı yazabiliyorsun ben anlamış değilim.
Tamam. İnsan birilerini kendine örnek almalı. Kendine bir
model seçmeli ama tıpa tıp onun özentisi de olmamalı. Yazılarını kendine özgü
ifadelerle, kendi cümleleri ile yazmalı. Edebiyat tarihine damga vurmuş birçok
yazar var hiç biri unutulmadı okullarda ders olarak gösterilecek kadar önemli
eserler vermişler. Asıl yazar hitabını hak eden insanlardır onlar. Tamamen
kendilerine ait düşünceler, eserler, cümleler…
Son yıllarda basılan birçok kitapta gerçekten mide
bulandırıcı… Benim ergen yayınevi olarak adlandırdığım bazı yayınevleri,
kesinlikle okunmaya değmeyecek kitapları basıyor ve bunları piyasaya sürüp
bizim çok sevgili(!) ergenlerimize okutuyor… Zaten sırf bu saçma sapan
yayınevleri yüzünden saçma sapan yazarlar piyasaya çıktı. Üç bilemedin dört yıl
sonra hiç biri hatırlanmayacak ama şuan hepsi başımıza yazar kesildi.
Anlattıkları konular azda olsa işe yarayacak bir şeyler olsa tamam kabulleniriz
ama havadan, sudan, saçma, günlük aşk ilişkilerinden bahsederek bizim küçük
ergenlerimizi olumsuz yönde etkiliyorlar.
Bence yayınevlerinin bu konularda daha hassas davranması
gerekli yazarlık oyun değil sonuçta. İlla bir yazar çıkaracaklarsa ortaya bunu
gerçekten hak eden kişiyi bulmalılar. Ve şu işe yaramaz yazar müsveddelerini
tarihe gömmeliler…
Yorumlar
Yorum Gönder