KÜÇÜK MASUM KIZIN...

Anneciğim.
O kadar çok özledim ki 'ANNE' sözcüğünü kullanmayı... Tarif edemiyorum içimdeki o duyguyu. Sadece bir yangın. Ama asla sönmeyen durup durup harlanan bir yangın. Tam bir şeyler söylemeye çalışıyorum boğazıma bir yumruk geliyor ne dışarı çıkıyor ne içeri giriyor orada öylece duruyor. Sadece 'çok özledim.' diyebiliyorum. İnsan azar yemeyi özler mi ? Yemin ederim özledim. Keşke diyorum... keşke yaşasaydı hayatta olsaydı bana yine bağırıp kızsaydı. Ama yaşasaydı işte... Sabahları beni uyandırmak için gelip kulağıma 'al Fadime'm gül Fadime'm yanakları bal Fadime'm...' diye türküler söylese yine. Ben annem gittiğinden beri o türküye küsüm. Türkünün ne günahı var oysa ki değil mi? Ama var işte bir türkü bile beni yakıp kavurabiliyor.
Grip oluyorum arayıp anne hasta oldum ben diye yine nazlanmak istiyorum. Canım sıkkın olduğunda bir derdim olduğunda sadece onun sesini duyup 'benim annem var dağ gibi. Ne yapıyorum ben? Neden üzülüyorum?' demek istiyorum...
Anneciğim...
Ben senin küçük masum kızın olarak kalamadım. Özür dilerim. Senin yokluğunda hayat o kadar ağır yükler bıraktı ki omzuma eziliyorum anne. Kalkmak istiyorum, tam kalkarken yine düşüyorum. İşte orada seni bekliyorum gelip'öpeyim de geçsin' demeni bekliyorum. Çünkü ben bu sözü artık duymadığım için geçmiyor anne.
Ben şimdi kime nasıl güveneceğim ? Şu dünyada tek güvendiğim sen vardın. Sen de beni bırakıp gittin. Düşünsene annenin bile bırakıp gidebildiği bir dünyada hayat sana neler yapmaz...
Yaşama isteğim zerre kadar kalmadı. Amacım, hırsım, isteğim hiçbir şeyim kalmadı. Gülmeyi unuttum ben. Mutluluğun nasıl bir duygu olduğunu unuttum. Anneciğim seni çok özledim. Ayda yılda bir, saniyelik rüyalar bana yetmiyor anne. Sarılmak istiyorum, öpmek istiyorum, koklamak istiyorum, dizlerine yatmak ve yine sana saçlarımı okşatmak istiyorum. O başımı okşadığın elinin yokluğu o kadar belli ki. Kaldığın yerden devam edecek gücüm yok. Ben senin kadar güçlü değilim. Dışarıdan bakan biri 'sen çok güçlüsün' diyor. İçim afet yeri... Yanmış, yıkılmış, parçalanmış...
Artık çok huysuz, çok aksi, alıngan bir insan oldum. Yapamıyorum... Çok zoruma gidiyor böyle yaşamak. Sürekli kendimi kandırıyorum 'geçecek, acın bitmese de azalacak, alışacaksın...' diye ama artık küçük masum Fadime büyüdü anne bu yalanlara inanmıyor...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Az ve Öz Konuşma

Aile İçinde Kız-Erkek Çocuk Ayrımı

Eğitimde Okulun Önemi