Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
                                                           Ölü Kızın Günlüğüne Not   Yazıp yazıp siliyorum.  İçimi anlatacak bir kelime, cümle bulamıyorum adeta... İnsanın çevresindekileri güldürmesi eğlendirmesi çok güzel. Hep böyle enerji dolu neşeli bir insan olduğunu düşünmeleri de...  Peki ya yalnız kaldığım zaman?  Bazı acılar ne büyük ne dinmez ne yakıcı...  Biliyorum annemden başka bir şey yazmaz oldum ama hiç aklımdan çıkmıyor. Elimde değil canım yanıyor. Çok özledim ama sarılamıyorum, öpemiyorum, koklayamıyorum... Dayanacak gücüm hiç kalmadı. Kim bilir belki bir gün burası ölü bir kızın günlüğü olur. Bilemiyorum... İnsan ne ile yaşar? Nasıl yaşar? Nasıl mutlu olur? Bunların cevabını unuttum. Tükendiğimi hissediyorum ve korkuyorum. Bazen kendimi kontrol edemediğimi fark ediyorum. Bir gün annemin hasretine, acısına dayanamayıp kendime zarar veririm diye korkuyorum.  Annem. Seni çok özledim. Sanki buraya yazınca sen bunu okuyacaksın gibi ya da hissedecekmişsin gi

Yardım Et...

Annem... Ara ara elimden geldiğince, dilim döndüğünce derdimi sözcüklere, cümlelere dökmeye çalışıyorum. Eğer bunu yapmazsam deliririm anne. Sen gittin ama ben hala buradayım ve bu acıyla nasıl yaşanır bilmeden gelişi güzel yaşamaya çalışıyorum.  Sen bana bunu öğretmedin anne. Sen, bir çocuk annesiz nasıl yaşar, nasıl hayata tutunur bana bunu söylemeden bırakıp gittin. Bazen çok kızıyorum sana. Mezarına bile gelmek istemiyorum... Ben burada acıdan geberirken, sen orada yatıyorsun diye düşünüyorum. Ama sonra geçiyor kızgınlığım... Anne ben sadece kırgınım. Hem de her yerimden.  Bazen seni rüyamda görüyorum ve Allah'ım ne olur rüya olmasın diye yalvararak uyanıyorum. Annem çok özledim... Biliyorum bu sözlerin hiçbir anlamı yok ama canım çok yanıyor. Yaşamak çok zor geliyor. Madem gidecektin beni neden götürmedin? Ben hiç sensiz kalmadım ki. Nereden bileyim annesiz nasıl yaşanır. Bocalıyorum... Düşüyorum ama kalkamıyorum. Yardım et ne olur! Benim sadece sana ihtiyacım var ...  Anne ya

KÜÇÜK MASUM KIZIN...

Anneciğim. O kadar çok özledim ki 'ANNE' sözcüğünü kullanmayı... Tarif edemiyorum içimdeki o duyguyu. Sadece bir yangın. Ama asla sönmeyen durup durup harlanan bir yangın. Tam bir şeyler söylemeye çalışıyorum boğazıma bir yumruk geliyor ne dışarı çıkıyor ne içeri giriyor orada öylece duruyor. Sadece 'çok özledim.' diyebiliyorum. İnsan azar yemeyi özler mi ? Yemin ederim özledim. Keşke diyorum... keşke yaşasaydı hayatta olsaydı bana yine bağırıp kızsaydı. Ama yaşasaydı işte... Sabahları beni uyandırmak için gelip kulağıma 'al Fadime'm gül Fadime'm yanakları bal Fadime'm...' diye türküler söylese yine. Ben annem gittiğinden beri o türküye küsüm. Türkünün ne günahı var oysa ki değil mi? Ama var işte bir türkü bile beni yakıp kavurabiliyor. Grip oluyorum arayıp anne hasta oldum ben diye yine nazlanmak istiyorum. Canım sıkkın olduğunda bir derdim olduğunda sadece onun sesini duyup 'benim annem var dağ gibi. Ne yapıyorum ben? Neden üzülüyorum?' d